Ahlak, İbn Hazm. Bilge Adamlar Yayın, 2.Baskı 2009.
"Onun seni terk etmesi ya da senin onu terk etmen yüzünden (dünyada) ulaştığın her emelin sana hüzündür; zira ya sen onları bırakırsın ya da onlar seni bırakır." Sayfa 39.
"İlimde cimrilik yapan, mal ile cimrilik yapandan daha cimridir. Zira malda cimrilik yapan elindekini kaybetmekten korkmaktadır. Oysa ilimde cimrilik yapan tasadduk etmekle yok olmayan ve harcamakla kendisinden ayrılmayan bir şeyde cimrilik yapmaktadır." Sayfa 56.
"Mal, durum ve sıhhat konusunda senden aşağıda olana, din, ilim ve erdemlerde ise senden üstün olana bak." Sayfa 56.
"Erdemleri talep eden, ancak bunların ehli olan kimselerle; iyilik, ihsan, doğruluk, kerem, sabır, vefa, emanet, hilm, temiz vicdanına ve gerçek sevgiye sahip üstün kişilerle arkadaşlık eder." Sayfa 58.
"Acının, fakirliğin, felaketin ve korkunun sıkıntısını sadece onları yaşayan bilir; onlara maruz kalmayanlar onları anlamaz.
Güven, sıhhat ve zenginliği ancak bunların dışında olan kişi gerçek anlamıyla bilebilir; onların içinde olan kişi hakkında bilemez." Sayfa 65.
"Onun söylediğine kani olmadıkça, birisinden sana aktarılan bir söze cevap verme. Eğer böyle yaparsan, sana yalan olarak aktarılan şey, senin yanından doğru olarak ayrılmış olur." Sayfa 67.
"Senin dininden başka bir dine de bağlı olsa dindar kişiye güven. Senin dininden olduğunu gösterse de dini ciddiye almayıp hafife alan kişiye ise güvenme." Sayfa 67.
"Günahlarından dolayı seni uyarıp eleştiren kişi, seninle olan arkadaşlığını devam ettirmek; günahlarını görmezden gelip hafife alan ise senden uzaklaşmak/arkadaşlığını bitirmek istemektedir." Sayfa 83.
"Dostu uyarmak, külçeyi kalıba dökmek gibidir. Bu işlem onu ya saflaştırır ya da yok eder." Sayfa 83.
"Seninle dost olmak istemeyenin dostluğunu sen de isteme. Zira bunun sonucunda elde edeceğin şey, başarısızlık ve utançtır.
Seninle dost olmak isteyenden ise vazgeçme. Zira böyle bir tutum, bir çeşit zulümdür ve iyiliğe iyilikle karşılık vermeyi terk ettirir ki bu da çirkin bir davranıştır." Sayfa 83.
"Kötülük ve günahlara dalmış kişiler şiddetli kıskançlıklarından ve kendilerinden üstün bir durumda görmelerinden dolayı, kendilerine iyilik edenlere öfke duyarlar." Sayfa 85.
Doğruluk (sıdk); adalet ve yiğitlikten meydana gelmiştir. Sana batıl ile gelenin, yanından bir hakk ile dönmesidir." Sayfa 115.
"Akıllı insanın dünyadaki rahatına gelince, diğer insanların çok önemsediği şeyleri, onun dünyanın fuzuli, önemsiz şeyleri olarak görmesidir." Sayfa 116.
"Eğer insanları darıltmak ile Allah'ı darıltmaktan ya da halkın nefretini kazanmak ile Hakk'ın nefretini kazanmaktan başka bir seçeneğin olmazsa, insanları darılt ve onların nefretini kazan, fakat Rabb'ini asla darıltma ve onun nefretini celbetme." Sayfa 117.
"Erdemli insanın, bütün insanların erdemli olmalarını, erdemsiz insanın da bütün insanların erdemsiz olmalarını istediğini ve 'ben şöyle bir iş yapıyorum' diyerek insanları o işe teşvik ettiğini görürsün." Sayfa 118.
"Şayet ilminle gururlanıyorsan, bil ki bunda sana ait bir meziyet yoktur. O sadece Allah'ın bir bağışıdır. Öyleyse gücendirecek bir şeyle Allah'a karşılık verme. Zira O, sana vereceği bir hastalıkla bildiğin ve hıfzettiğin şeyleri sana unutturabilir." Sayfa 125.
Eğer yiğitliğinle/cesaretinle övünüyorsan, senden daha yiğit olanları düşün. Sonra da yüce Allah'ın sana bağışladığı bu cesareti nerede kullandığına bak. Şayet bunu bir günahta kullanmışsan ahmaksın; zira sen onu semeresi olmayan bir şeyde harcamışsın. Eğer onu bir kulluğu yerine getirmede kullanmışsan, övünmenle onu da ifsat etmişsin." Sayfa 127.
"Özetle, insanın aklı noksanlaştıkça, diğer insanlardan daha akıllı ve temyiz bakımından daha mükemmel olduğunu vehmetmektedir." Sayfa 136.