Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Vahiy Kültürü-Ruhi Özcan

    Vahiy Kültürü-Ruhi Özcan.Ravza Yayınları     "(İnsan) Kur'an ve sünnete karşı önce tepki gösterdi., çünkü yanlışa alışmşlık insanı doğruya yabancılaştırmıştı. Fakat önce duydu, duyduğunu anladı, anladığını düşündü, düşündüklerini alıştıkları ile mukayese etti, buna devam etti ve neticede 'Kur'an'ın dediği doğru, Hz Muhammed'in sözleri doğru, benim alışkanlıklarım doğru değil, yaşayışım benliğim ile uyuşmuyor' dedi, kendine geldi, kusurlu mazisini bıraktı; ilahın tek, Hz.Muhammed'in de O ilahın elçisi olduğunu benimseyip ilan etti, böylece İslam'ı din olarak seçt. Daha sonra böyle insanların hayatları başkalarına örnek oldu; haydutlar acıyan insanlar, zulmedenler adalet dağıtanlar, hırsızlar mali hukuka riayetkarlar, faizci ve rüşvetçiler haklarına razı olanlar, hainler eminler, kısaca yüz kızartıcı hayat yaşayanlar yüz ağartan yaşamın öğreticisi ve örneği oldular. Bu değişikliği, inkılabı yapan Kur'an ve sünnet inancı ve bilgisin

Din Birey ve Toplum, Şaban Ali Düzgün

Din Birey ve Toplum, Şaban Ali Düzgün. Akçağ Yayınları, 2.Basım      "Allah fikri, iddia edildiği gibi, tabiat olaylarının insanda yarattığı korkunun bir sonucu olarak ortaya çıkmış olsaydı, zamanımızda bu tabiat olaylarının mahiyetinin anlaşılmasıyla Allah'a inanan hiç kimsenin bulunmaması gerekirdi." Sayfa 16.      "Yok olma hissinin insanda yarattığı derin endişe, aslında varlığa bir şekilde devam edeceğinin bir işaretidir." Sayfa 17.      "Tarihsel süreçte Allah'a bizzat kendisinin ulaşamayacağını düşünen insanlar, O'na ulaştıracak aracı varlıkların ardına düşmüşlerdir. Bu düşünce ve davranış biçiminin adı Kur'an'da şirk/putperestlik olarak verilmektedir.      Bir insanın kendisi için imkansız gördüğü bir iletişimi, başka insanların gerçekleştirebileceğini düşünmesi, kendi içinde çelişiktir/mantığa aykırıdır." Sayfa 30.      "Ehad (eşsiz bir) olan Allah, alemde yarattığı her 'bir'in karşıtını da yaratmıştır.

Teyakkuz Yazıları-Münib Engin Noyan

  Teyakkuz Yazıları-Münib Engin Noyan. Birun Yayıncılık, 2.Baskı, Aralık 2002.    "Dinine titiz mümine hanımları ve beyleri, açıkta görünen kadın saçını bir 'cinsel tahrik aracı' olarak algılamakla suçlayanlar ve bir kadının başörtüsüne bürünmesini bir saygınlık ifadesi olarak değil de 'aşağılanma' göstergesi, dolayısıyla da 'ilkellik' hatta gericilik olarak yorumlayanlar, acaba kendi hayat kavrayışlarında, edep ve saygınlık anlayışlarında, açıkta sergilenen kadın saçına nasıl bir simgesel değer atfediyorlar? Gözlerinin önünde, burunlarının diplerinde efil efil savrulan kadın saçına yaklaşımları gerçekten de her türlü cinsel tahrikten arınmış, neredeyse masum bir kayıtsızlık şeklinde mi ortaya koyuyor kendini?       Yalnızca ve yalnızca insan zaaflarının alabildiğine sömürülmesine odaklanmış olan batıl ekonomilerinin çığırtkanlığını yaptırdıkları reklam filmlerinde, öncelikle ve de özellikle kadınları daha doğru bir deyişle 'kadın cinselliği

İktidar ve Kader-Ahmet Baydar

İktidar ve Kader-Ahmet Baydar. Beyan Yayınları, Eylül 2008.      "Irkçılık, kabilecilik, akrabacılık, ulusalcılık ve hemşericilik gibi her türlü asabiyetçi damarın, tarihin çeşitli dönemlerinde korkunç katliamlara sebep olduğu, pek çok dindar toplumlarda bile türlü mutaassıplıklara ve hatta din kardeşliğini tehdit eden savaşlara sebep olduğu görülür.      Dört halifenin şura-seçim uygulamasından sonra, Emevilerin zürriyeti esas alan saltanata dönüşlerini de İslam tarihinde asabiyet lehine ilk ciddi kırılma noktası olarak görmek gerekir.       Artık İmamiye gibi siyasi-dini bazı örgütlenmelerle seyitlik ve şeriflik benzeri bazı gelenekleri de kendilerini muayyen bir aileye isnat etmeleri de asabiyetçi arayışların birer alternatifi olarak görmek gerektiğini izaha hacet yoktur." Sayfa 14.      "(Kur'an'daki) Bütün 'el-A'râb' kelimelerinin, dine davet karşısında asabiyete sarılan, medeni-bedevi bütün 'şu Araplar' demek olduğunu düşünüy

Sözde Değil Özde Müslüman Olmak - Şükrü Hüseyinoğlu

Sözde Değil Özde Müslüman Olmak-Şükrü Hüseyinoğlu. İtidal Yayınları, 2007.      "İslam, insanlar öldüklerinde nasıl bir merasimle toprağa verilecekleri sorusuna cevap olarak ve insanların cenazeleri ortada kalmasın diye gelmedi. Bu dinin temel kaynağı Kur'an-ı Kerim de insanlar öldüğünde arkalarından sevap niyetine okunup ruhlarına bağışlansın diye gönderilmedi.      ...Hayat Kitabı Kur'an'ın bir ölüler kitabı muamelesi görmeye başlanması sonucu, hayat alanlarında oluşan boşluğu hurafeler, bidatler, İsrailiyat ve mistik kaynaklı menkıbeler/masallar doldurdu." Sayfa 7.      "...Pratiğe yönelik olarak okunması gereken meydanların, parlamentoların, mekteplerin kitabı Kur'an, cenaze merasimlerinin ve mezarlıkların kitabı olarak görülmeye başlanınca meydanlar, parlamentolar, mektepler batılın egemenliğine teslim oldu.      Böylece tıpkı önceki ümmetlerde olduğu gibi, 'La ilahe illallah diyene cennet çantada keklik', 'hangi günahı işlers