Ana içeriğe atla

Devrimci İslam-Ilıch Ramirez Sanchez Carlos


Devrimci İslam-Ilıch Ramirez Sanchez Carlos. Elips Kitap, 2004

     "Savaş Irak'ı yakıp yıktı. Irak'ın, saldırgan savaşın ölümcül mekaniğine karşı koyabilmek için ucuz silahlardan ve iğrenç yaratığa meydan okuyacak kadar gözü pek adamlarının cesaretinden başka bir şeyi yoktu." Sayfa 9 

     "Amerikan alt kültürü, yorgun ve modernliğe aç Avrupalıları acımasızca sömürgeleştirdi. Yenik ve kibirli Avrupa, tarihinin şanlı(?) anılarını bir yana bırakıp Disneyland hayvanı olmayı tercih etti." Sayfa 10

     "Avrupa, seneler boyunca tuzu kuruların bencil konforuna yataklık edecek bir şuursuzluk kozası ördü sabırla. Bu ayyaş uykusu henüz sona erdi." Sayfa 11 

     "ABD'nin küresel hegemonyasını haklı çıkarmak için, yalan-dolanla ve bilerek-isteyerek düşman edindiği artık herkesin malumu. ABD'nin düşmanları aslında kurbanlarıdır." Sayfa 11 

      "Batıyı, ihtilal misyonunu yerine getirmediği için suçluyorum, kalleşlik etmekle suçluyorum. Tanrı kanununun, gerçeğin ve özgürlüğün, adaletin savaşını vermekten kaçınanları suçluyorum. Afganistan, Filistin, Irak ve ufukta görünen diğer trajedileri kayıp-kazanç çerçevesinde değerlendirmeye heveslenenleri suçluyorum." Sayfa 12 

     "Zaten Ateizm sadece Avrupa'da bu derece saldırgan ve fanatik bir tarza sahip. Amerikalılar ise alçaklıklarına İncili alet etmeye çalışıyorlar." Sayfa 21
 
     "Dünya ve dinamikleri ile ilgili görüşüm Müslüman olduktan sonra toptan değişmedi, sadeleşti. Sadeleşti çünkü, Kur'an ve imanda, manevi arayışımla ve insani konularla ilgili sağduyulu, mantıklı cevaplar buldum. İnanç, kararlılığımı, mücadele isteğimi bariz biçimde arttırdı." Sayfa 22 

     "Savaşabilmek için barış nutukları atan yöneticilerin demagojileri sınır tanımıyor ve gelecek pek iyi görünmüyor. 'Demokrasilerin göğü' gelecek fırtınanın bulutlarıyla karardı." Sayfa 23 

     "İslamiyet, dayanışma hissimi güçlendirdi. Çökmekte olan toplumlarınızın temel günahı olan bireycilikten az da olsa uzaklaşmamı sağladı." Sayfa 24

     "İslamiyet totaliter bir sistem değildir. Aksine, özgürlükler dinidir  Kişi, iyi ve kötü arasında yaptığı seçimlerden yalnız kendisi, bireysel olarak sorumludur." Sayfa 24

     "İslamiyet'in beklentileri çok yüksek. Zaten Tanrıya giden yolda beklentinin düşük olması düşünülemez." Sayfa 24 

     "Bir kadın için hangisi daha kötü acaba? Kur'an'ın yasa ve geleneğine uygun şekilde vücudu kapatan ve karşı cinsin şehvetinden kaçınmayı sağlayan giysiler giymek mi yoksa kadın vücudunun sınırsız şekilde, toplum ahlakını hiçe sayarak, iğrenç 'meta dininin' şanına uygun şekilde tezgahtaki et gibi sergilenmesi mi?" Sayfa 25 

     "1975 Ekim'inden beri Müslümanım. Ne gizemciyim ne de sofuyum. Sadece Tanrı ile arasında aracısız, kişisel, özel bir ilişki olan ve bu ilişkiyi temel alarak huzuru, özellikle imanın ışığını arayan biriyim." Sayfa 28 

     "11 Eylül, Amerika'nın kibrini sarsan ve cezalandırılamaz olma özelliğini yerle bir eden trajedi; İslamiyetin kutsal toprak ve mekanlarının işgaline, Filistin halkının uğradığı adaletsizliğe, Irak'ın yıkımına ve halkının yıllarca ambargo ile tutsak edilmesine karşılık, halkın verdiği içten cevabı ifade eden büyük bir askeri başarıdır." Sayfa 31 

     "İslam ne ılımlıdır ne de aşırı uçta yer alır. İslam bir adalet dinidir. Adalet de bu dünyada eksikliği en çok hissedilen olgudur." Sayfa 56

     "Acımasız düşmanın vahşetine kendilerini feda ederek karşı duran cihatçılara köktenci demek son derece saçma... İslam bilimcilerin ise hiçbir çeşidi işe yaramaz. Devlet desteğini ve karlı makamlarını haklı çıkarmakla meşguller." Sayfa 59 

     " 'Yeni Dünya Düzeni' kuramcılarının hoparlörü medya, 'İslam' kavramından 'İslamcılığa' akıllıca bir geçiş yaptı. İslam; yeni bir barbarlık felaketiyle karşı karşıya kaldığına inanmaya hazır, bilgisiz topluluklar karşısına çıkarılan yeni canavar (oldu)." Sayfa 61 

     "Iraklıların işgali reddeden bir tepki göstermeleri tröstler Amerika'sının yüzüne inen şamar oldu. Propagandanın erdemleri ve sözün büyüsüyle şamar sesi; siyasi başarıya, zafer çığlıklarına dönüştürüldü." Sayfa 61 

     "Adalet duygusuna sahip herkes, insanlık tarihinin en sapkın, en kötü sistemi olan Amerikan emperyalizminden nefret etmek durumunda. Demokratik ve liberal Amerika Batı'yı temsil etmiyor. Amerika, Batının bozuk, vahşi bir karikatürü adeta." Sayfa 62

     "Kanun ve kurallar hep 'diğerleri' için geçerli; emperyalistler kulübü, ilahi kanunlar da dahil her tür kanunu çiğneme hakkına sahip." Sayfa 68 

     "Cihat ve terörizm, güç dengelerinin kaçınılmaz bir sonucu olarak da ortaya çıkıyor. İnanılmaz güçlü, küstah ve fetih hırsı sınır tanımayan bir düşman karşısında, Müslüman olsun ya da olmasın hiçbir direnişçi tepkisiz kalamaz. Yeni haçlıların ve müttefiklerinin zırhlarındaki zayıf noktayı vurabilmenin, savunmalarını aşabilmenin tek yolu yeni savaş yöntemlerinden, yani şehitlikten, hayatını feda etmekten geçiyor." Sayfa 68 

     "Günümüzde mücahitlerin oluşturduğu örnek eşsizdir. Usame Bin Ladin ise inanılmaz karizması ile yakın tarihte tektir." Sayfa 70 

     "Usame Bin Ladin ile haberleşme imkanı bulsaydım, kendisini kardeşçe selamladıktan sonra onu harikulade mücadelesini sürdürmesi için yüreklendirebilmeyi isterdim." Sayfa 72
 
     "...Emperyalist ideoloji, güncel ve gelecek saldırılarını haklı çıkarmak için yeni bir kavram uydurdu; 'medeniyetler çatışması'" Sayfa 73 

     "Amerikan kurmayları, Vietnam Savaşı sırasında şu kavramsal ve ahlaki canavarı icat etmişlerdi; Kuzey Vietnam limanlarına yönelik ağır bombardımanı haklı çıkarmak için adına; 'önceden misilleme' demişlerdi." Sayfa 77 

     "Batı demokrasilerinde insanlar, sandıklarının aksine özgür değiller. Düşüncelerinin devasa bir zihinsel şartlandırma zinciri tarafından akıllıca yönetildiğini bilmiyorlar. En basitinden, beyinleri her gün tekrarlanan reklamlar tarafından yıkanıyor ve böylece zevkleri, istekleri, davranışları ve düşünceleri şartlandırılmış oluyor." Sayfa 81 

     "Silahlı mücadele, şiddetli içermeyen bir alternatif kalmadığında ahlaki ve dini bir ödev haline geliyor. Zaten Tanrı davası olmayan dava haklı bir dava olamaz." Sayfa 83 

     "B52'leri kullananlar, coğrafyayı değiştirenler, dağları ovaları bombardımanla yok edenler, insan hakları adına basınç bombası -Hani Vietnam ve Irak'ta kullanılan ve 500 metrelik bir alandaki tüm oksijeni tüketerek her şeyi yakan bombalar- kullananlar terörist değil kuşkusuz. Sivil yerleşim bölgelerini, Hartum'da olduğu gibi ilaç fabrikalarını, Belgrad'daki gibi elçilikleri hedef almak, pilotsuz uçaklarla düğün alaylarını, Afganistan kasaba ve yollarındaki yolcuları katletmek terörizm değil. Zırhlılar, F16'lar ya da helikopterlerle Cenin'i, Gazze Şeridi'ni, Beytullahim'i taş taş üstünde kalmayana kadar bombalayanlar, seyreltilmiş uranyumlu mermilerle atmosfere ölümcül tozlar yayanlar terörist değil. 

     Elbette onların eylemleri yasal, neden oldukları ölümler meşru, geride bıraktıkları cesetler de demokratik." Sayfa 83 

     "Tabii herkes binlerce Arap'ın hayatının tek bir Amerikalının hayatından daha değersiz olduğunu biliyor. İnsan hayatının değeri coğrafyaya göre değişiyor. Biz savaşçılar, bu gerçeği uzun zamandır biliyoruz. Çünkü biz, düşman saldırısının ilk şok dalgasını karşılayan öncüleriz." Sayfa 86 

     "İnsanlara nasıl yaşamaları gerektiğini öğretmek için bazen onları öldürmek faydalı hatta gerekli olabiliyor. Bu konuda kimse ABD'nin eline su dökemez." Sayfa 87

     "Adı konmamış ve adalet, iyilik maskesi ardına gizlenmiş gerçek terörizm, daima habercisi olan entelektüel terörizmi izlemiştir." Sayfa 89 

     "Uyuşturucu, adaletsizlik, suç ve Aids'den olduğu gibi pornografiden, aptallaştırıcı müziklerden, bedeninizi ve ruhunuzu zehirleyen gıdasal ve kültürel yanlış beslenmeden de İslam sorumlu değildir. Bu sizin 'kültürünüz' ve çılgınca ektiğinizi biçeceksiniz." Sayfa 90 

     "Kısacası ABD, İngilizler ve müttefikleri, uzun süredir tam bir terörist savaş yürütüyorlar ama bunu, nereye bakmaları söylense daima oraya bakan basın ve onların etkisindeki büyük halk kitlelerinin hiçbir şeyi fark etmemelerini sağlayacak kadar saptırarak yapıyorlar." Sayfa 90 

     "Demokrasilerinizin hileli olduğunu, sadece kendini en çok parayı verene, ülkelerini de yabancı çıkarlara satmaya hazır olan yöneten sınıflarınızın ve komprador burjuvalarınızın namussuzluk ve ahlaksızlıklarını gizlemeye yarayan birer paravan olduğunu siz de benim kadar biliyorsunuz." Sayfa 94

     "Amerikan kendini beğenmişliğinin büyük simgelerine yapılan 11 Eylül saldırısının bütün sembolik etkisi, bütün kinetik gücü, dünya milletlerinin yola getirilmesi sürecini başlatan potansiyel enerjiye dönüştürüldü." Sayfa 115  

     "Savaş, ancak tüm görüşmeler, politik ve diplomatik yollar tüketildiğinde gündeme gelir. Savaş, iç sızlayarak yapılır. Çünkü o bir oyun değil, zorunlu bir kötülüktür." Sayfa 123 

     "Mücadelemiz, inanan ya da inanmayan, gerçek imanlarını adil davranışlarıyla gösteren tüm iyi niyetli insanların mücadelesidir." Sayfa 157 

     "Amerikan barbarlığının klasik barbarlıktan daha gelişmiş yanları; iki yüzlülükleri, yalancılıkları, sapkınlıkları ve özellikle de üstü başı dökülen, eli ayağı bağlı rakiplerini yok etmedeki üstün kapasiteleri." Sayfa 159

     "Amerika'nın gücünün, parasal hileler üzerine kurulu olduğunu  bütçesindeki korkunç açıkların, ekonomik sömürgelerinden sermaye hortumlanmasıyla finanse edildiğini herkes biliyor." Sayfa 163

     "Amerika'nın Arap dünyasını ve petrol üreten ülkeleri; Emirlikler ve Kuveyt görünümünde mikro devletlerden oluşan yozlaşmış oligarşiler, sadece atları, şahinleri ve kiralık kız sürüleri ile ilgilenen 'operet prensleri' tarafından yönetilen politik cücelerin idaresinde kırk yamaya dönüştürmek üzere parçalaması gerekiyor." Sayfa 164 

     "Bugün hiç kimseyi şiddet yolunu seçmesini tavsiye edemem. Şiddetin tekelini, canı gönülden; gururunu ahlaksız kitle imha silahlarında arayan Amerika'ya bırakıyoruz." Sayfa 171 

Bu blogdaki popüler yayınlar

Günümüzde Tasavvuf ve Tarikat Anlayışı-Cahide Merziye Karaca

Günümüzde Tasavvuf ve Tarikat Anlayışı-Cahide Merziye Karaca. Bilge Yayıncılık, 2010.      "Peygamberimizin inziva hayatı yaşamaması ve bunu teşvik etmemesi Kur'an'ın bir öğüdüdür. (Hadid27)". Sayfa 23.      "Nasıl iyi kul olunur sorusunun cevabı Peygamberimizin yaşantısında gizlidir. Başka yol ve metotlar peşinde koşmak, Peygamberimize saygısızlıkla beraber Kur'an'ın tavsiye ettiği yoldan daha iyisini bildiğini iddia etmek gibi, cahilce ve cüretkarca bir tutum içine girmek demektir." Sayfa 25.      "İlk dönem tasavvufçulara göre Zühd; helalleri haram kılmak veya malı telef etmek değil, elde olana güvenmemektir. Allah'ın helal kıldıklarını kendine haram kılıp onlardan kaçmak değil, onlara fazla önem vermemektir.     İslam'ın ilk yüz yılındaki ashabın Kur'an ve Sünnet temelli yaşantısı, zühd hareketinin de temelini oluşturmaktadır." Sayfa 27.      "Tasavvufun sistemleşmesi ve kurallaşmasının yüzyıllar aldığı görü

Allah ile Mutmain Olmak-Hasan Eker

Allah ile Mutmain Olmak-Hasan Eker. Çıra Yayınları, Eylül 2011        "Bizler sadece Allah'a hesap verme kaygısıyla hareket ettiğimizde, o an sergilediğimiz davranışın aleyhimize sonuçlanacağını bile bile yine de Allah'ın rızasını gözeterek hareket edebiliyorsak, işte o zaman biz 'hesap görücü olarak Allah yeter' ayetini zihnimizden yüreğimize indirmiş ve gerçek manada anlamış olacağız.      Allah'a güvenerek yaşayan insanlar  yaşam esnasında tüm sebeplerin sıfırlandığı anda bile ümitlerimi yitirmezler, inançla yaşamaya devam ederler. Ama Allah'ın dışında bir yere güvenerek hareket edenler, güvendikleri yerlere karlar yağınca yıkılırlar ve tükenirler." Sayfa 14, 15.      "Müslümanlığın üzerine bina edildiği 'Allah'tan başka ilah yoktur' cümlesi kadar insanın hayatının her tarafını kuşatan ve ölünceye kadar devam eden siyasi bir cümlenin olabileceğine inanmıyorum.      Kur'an'ın Allah inancı konusunda asıl sorun etti

Namaz Bilinci-Hasan Hafızoğlu

Namaz Bilinci-Hasan Hafızoğlu. Düşün Yayıncılık, 2009      "Müslüman olmak ve kendini İslam'a nispet etmek, ancak İslam'a uygun pratik eylemlerle mümkündür. Peygamberimizin ifadesiyle 'iman temenniden ibaret değildir.'" Sayfa 9.      "Namaz, Rasulallah ve ashabını harekete geçirirken, onları birer eylem adamı yaparken, bizlerin uyuşuk ve pısırık kalmasına, kötülüklere ve haksızlıklara karşı sessiz durmamıza vesile olmaktadır. Bunun nedeni, şekil ve manayı birleştirerek peygamberin kıldığı gibi namaz kılamayışımızdır. Halbuki Allah 'muhakkak' kaydıyla namazla bu işlerin yapılacağını beyan etmişti." Sayfa 10.      "Fabrikada çalışan işçi, devlet dairesinde görevli memur, görevleri ile ilgili belli kaidelere uymak zorundadırlar. Bir okula kayıt yaptıran öğrenci de belli kurallara imza atmış demektir. Okulun düzenine, kurallarına uymazsa cezalandırılır.      İşte 'Allah'a kulum' diyen insanlar da Allah ile bir anlaşma